30 Nisan 2012 Pazartesi

Mavi-Yeşil Bir Sahil Keyfi

Evet başlığı çok aradım. Yani blog yazmanın en zor kısmı bence. Pazar günü güzel havayı gören kendisini deniz kenarına atmış, biz de sahildeydik. Açık havada yürüdük, kızımı bisikletiyle gezdirdik.

Asya artık her gün haklı olarak dışarı çıkmak istiyor, ayakkabıları "Mama" diyerek getirip salonun ortasına koyuyor, kapıya gidip ağlıyor. Parka gidip çocukları görünce de mest oluyor. "Asya geldi, asya geldi" diye bağırıyor, herkes onu bekliyor ya:)
Bol paça kotum en az 6-7 senelik, bu sene yeniden vitrinlerde. Kısa boylu, kilolu bayanların bu modelden uzak durması gerektiğini hatırlatalım. Geçenlerde anneme gittiğimde orada bıraktığım eşyaları karıştırırken buldum bende. Evet her gittiğimde hazine sandığı karıştırır gibi ne var ne yok bakmayı çok seviyorum. Çocukken de annemin sandığı açışını izlemeyi çok severdim, içinden ne çıkacaksa.
Kızımın bu elbisesi de sözde 12 ay için ama bluz olmuş, kurban bayramında almıştım tee. Çocukların kıyafetlerini de mi küçük kalıp yapıyorlar? Butları çıkmış ortaya. Bir de lacivert şirin bir bolerosu vardı elbisenin bu arada.
Annesiyle birtanesi:)
Hava güzel olunca renkler de ne kadar canlı! Bu arada kızım da en güzel  çığlıklarını atmaya başladı, yazıyı bağlama vaktidir.
Şalım daha önce de çok kullandığım İpekevi su yeşili, kot LTB, bluz herhangi bir butik. Kızımın kıyafetlerini de yazsam mı acaba? Lcw,Panço.. vs değişiyor, burada elbise B&G Stores çorap Bücürük.

Allah yolunda mallarını infak eden, sonra verdiklerinin arkasından başa kakmayı, gönül incitmeyi uygun görmeyen kimselerin Rableri yanında mükafatları vardır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar, üzülmeyeceklerdir. ( Bakara-262)





26 Nisan 2012 Perşembe

Lale Mevsimi ve Emirgan

Havalar ne kadar güzel! Ama baharı görmeden yaz sıcakları bastırmasa bari.
Pazartesi Emirgan korusundaydık. Pazar günü kalabalık olur diye 23 Nisan tatilini tercih ettik ama hiç farkı yoktu. Uzun bir araba kuyruğu vardı. Hiç bu kadar kalabalık halini görmemiştim. Lisede okulla pikniğe gittiğimiz günleri hatırlattı bana.
İstanbul'da artık haftasonu kalabalık olmayan bir yer kalmadı anlaşılan..
Şekilde gördüğünüz masaya oturabilmek için uzuun bir süre bekledik. Bu arada lacivert- beyaz kızımla pek uyumluydu kombinlerimiz ama hiç boydan çekememişim kızımı.
Lale festivali 1-30 Nisan arasında ama lalelerin çoğu solmaya başlamıştı. Güzel zamanını kaçırmışız, bu beyaz laleler özellikle, tomurcuk olsalardı enfes bir görüntü olmaz mıydı?
Kızımı yere bırakınca kendi başına yürümek istiyor,elini çekiyor direk, arabada durmuyor, kucakta zapt edilmiyor, bu gidişle onu ancak balkonda güneşlendiririm.
Rabbim ne güzel yaratmışsın, ne güzelsin!
"Lale misali ömrüm, memleketim kış memleketi...Ben soğukla filizlendim...Soğuk memleketin dayanıksız çiçeği,dayanaksız değil ama!" Yıl 2003 Bursa, Lütfiye Abla. Sahi şimdi nerdedir?
Çeşit çeşit, rengarenk laleler. Sizin için fotoğrafladım:)


Ne giydim kısmına gelirsek; şifon uçuş uçuş lacivert eteğimi ve bluzumu farklı butiklerden almıştım. Hırkam da Mango. Bir lale mevsimi de böylece sona ermekte..

24 Nisan 2012 Salı

Mor-Beyaz ve Haftasonu

Bir kaç gündür uzak kaldım bilgisayarımdan. Annanemler Umre'den geldi o yüzden Büyükçekmecede kaldık 2 gün. Kalabalık çoluk çocuk, kızımın keyfini görmeliydiniz :) Pıtır pıtır dolaşıyor ortalıkta, bir de düşünce yerden kendisi kalkabilse.
Bu kez çok resimli bir yazıyla karşınızdayım. Kemer Forewer New, çanta Ümraniye. Hırka ve pantolon Herry. 
Şalım ilk aldıklarımdan Armanda, her zaman ütü yapamayacağımı düşündüğüm zamanlarda tercih ediyorum, rahat oluyor.
Güzel havayı görüp biraz dolaşalım dedik kızımla. Yalnız biraz özgür ruhlu bir kızım var.
Ayağa bakar mısınız tango yapar gibi:)
En sevdiğim pozlardan!
Hep isyan hep isyan.
Yakaladımm, surata bakar mısınız, kızmış galiba.
Beyhude ikna çabaları..
Ve alıp başını giden kızım:) Rabbim evlatlarımızı güzel ahlaklı eylesin(amiin)
Cumartesi sabah şakır şakır yağan yağmura ithafen bir şemsiye pozu. Geçen hafta o kadar yağmuru yiyince bu kez şemsiye aldım ve tabiki yağmur dindi.
Keşke bizim de bu ara Umre'ye gitme imkanımız olsaydı diyorum, neden daha önce gitmedikki?
Rabbim! Hakkımızda her şeyin hayırlısını nasip et.. Bizi "Hayırlarda bulunan kullarım" dediğin kullarından eyle.. Amin. İçimden geldi.








21 Nisan 2012 Cumartesi

Sahil Keyfi

Birkaç gündür eşim işten döndüğünde sahile gidelim diyoruz, hava bozuyor her seferinde. Dün nihayet başarılı olduk. Gerçi hava bulutlanıp rüzgar esmeye başlayınca, kısa kesmek zorunda kaldık.


Üzerimdeki etek en az 6 yıllık, tam hatırlayamıyorum:) Artık yazlıkları çıkarayım dedim geçen akşam, Mayıs ayı geldi hala havalara güvenip kışlıkları kaldıramamışım:) İndirdim vakumlu poşetleri, giymediklerimi de ayıklayayım dedim.


Bu eteğimden ayrılamadım, görümcem ver desede. Basenlere kadar dar inip, sonra genişliyor, tok duran bir kumaşı var, rüzgarda başıma geçer mi diye korkmuyorsun:) 
Ben odada kıyafetleri kaldırmaya, yerleştirmeye çalışırken kızım da bir yandan zevkle dağıtır. Hepsini tutup aşağı indirmekten, bazılarını sürükleye sürükleye evi gezmekten, kimisini de boynuna dolamaktan acaip keyif alıyor!
Babasının kızıma 1. yaş günü hediyesi. Nihayet çıkıp siftahını yapabildik. Yalnız bakar mısınız çok ciddi:)
Telkari işi gümüş kolyem,Urfa'dan almıştık. Resimlerde pek belli olmuyor, yakın çekim yapsak kocaman çıkacak yüzümü nasıl kapatacağım?:) Ben de ayrı koyayım dedim.
Herkese güzel bir haftasonu diliyorumm, görüşmek üzere.!
(Allahıım nasıl bir yağmur bastırdı,gök gürlüyo, ee şimdi ne giyeceğiz ama?:)


20 Nisan 2012 Cuma

Eğlenceli minik bir anket:Mim

İlkokulda doldurduğumuz anket defterlerini hatırlıyor musunuz:) Bloggerlar arası minik bir anket işte mim. Lezzetli tariflerin sahibi sevgili Şirin Tarifler beni mimlemiş. Eğlencenin yanında güzel hazırlanmış sorular insanları daha iyi tanımamızı da sağlar bence. Ben de zevkle cevapladım, hatta bir yerden sonra bir kaç soru da kendim mi eklesem dedim:))




O zaman sorulara geçeliim.

1) Mesleğin seni mutlu ediyor mu?


Hmmm, ben öğretmenim ve öğrencilerime gerçekten birşeyler öğretebildiğimi hissettiğimde çok mutlu oluyorum. Ne yazıkki bu her zaman olmuyor. Öğrenciler, veliler, öğretmenlik, hiçbir şey eskisi gibi değil.


2) Dilediğin meslek miydi?


Dürüst olmak gerekirse istediğim meslek bu değildi.  Şu sıralar her gün, "Acaba benim en iyi yapabileceğim iş hangisi?Ne yapsam?" diye düşünüyorum. Büyüyünce ne olsam acaba?:)


3) Yalnız mı ilişkide yaşamayı mı tercih ediyorsun?


3 yıllık evliyim ve dünyalar tatlısı bir kızım var( bazen de huysuz ve yaramaz bir kız:) Yani istesem de yalnız kalamam:)


4) Tatsız durumlardan kaçınmak için yalan söyler misin, dürüst ol?


Hmmm, yalan söylemek değil de gerçeğin tamamını söylememek diyelim, zor durumlarda durumu kaynatabilirim:)


5) Yabancı bir dil konuşuyor musun?


İngilizce ama konuşmaya konuşmaya unutuyorsun, dil nankör bir şey pratik lazım.


6) Rüyandaki evde oturuyor musun? Taşınmak veye yurt dışına gitmek istiyor musun?


Çocukken hep göl kenarında bir ev hayal ederdim, dolayısıyla hayalimdeki ev değil:) Ama çok şükür, kira da olsa, geniş, deniz manzaralı bir evde oturuyorum.


Yurtdışına gitmek bizim evde sık sık lafı geçen bir şeydir. Eşim üniversitedeyken Amerika'ya gitmişti bir yaz. Yeniden gitmek ister hep. Kimbilir, belki bir gün!


7) Mobilya değiştirmeyi sever misin?


Henüz 3 yıllık evliyim ve hiç değiştirmedim. Ama ev değiştirdiğimde özellikle yatak odası için farklı planlarım vaaar.


8) Çevreye, hayvan korumaya hiç katkın var mı?


Geridönüşümü olabilecek çöplerimi ayrı poşetleyip atarım hep ama hayvanları uzaktan seven biri olarak ne yararım ne zararım var diyelim.


9) Televizyon ve filmleri sever misin?


Televizyonla pek aram yok, evde yalnızken hiç açmam ama akşam beraber izlediğimiz eğlenceli dizilerimiz var. Film izlemeyi ise çok severim, internetten izlerim kızımdan fırsat buldukça. Blogda da izlediğim filmler hakkındaki fikirlerimi paylaştığım yazılarım var.


10) Bırakmak istemediğin kötü huyların var mı?


Bu soruyu çok düşündüm:) Çevremdeki insanlardan ince düşünceli olmalarını beklerim ve bir şeyi ben istemeden yapmalarını. Olmayınca da kızarım. Bırakmak istemiyorum bu huyumu, her şeyi söylemek mi lazım canım!:)


11) Loto veya benzeri şans oyunu oynar mısın?


Hayır hiç bir zaman.


Ben de birkaç arkadaşımı mimlemek istiyorum;


- elifini
- yasemininlezzetleri
- Kübra'nın Günlüğü
- biriğnebiriplik


Bu arada yukarıdaki resim kızıma yazdığım defter ve kalemlerim.. Bugün cuma, dualarımız kabul olan ana denk gelir inşaallah... Hayırlı cumalar!







17 Nisan 2012 Salı

Haftasonu Gezisi ve Buyaka AVM

Pazar günü güzel ama çok rüzgarlı bir hava vardı. Bebekli olunca  nereye gidebiliriz diye iki kere düşünüyorsun. Yürümeye başlasa da 0-2 yaş grubunu bebekten sayabiliriz değil mi?:)


Ümraniye Meydan'a gitmeye karar verdik, hem açık hem kapalı alan, İkea'yı  da gezeriz dedik ayrıca. Yeni açılan Buyaka avm'nin hemen İkea'nın dibinde olduğunu bilmiyordum. Güzel olmuş tabi bir taşla üç kuş ama Meydan'ın kalabalığını da bayağı arttırmış.


Palladium'a alternatif bir yer olmuş diyebilirim, gayet büyük bir yer ve çok şık mağazalar var. Sizi bilmem ama ben çoğunu sezon sonunda ziyaret etmeyi düşünüyorum.


Anne kız kombinimiz! Bu da minik kızımın dışarıda ilk adımları:) Tam anlamıyla yürümeye başlayalı on gün falan oldu. Ama arabasında gezdirmeye çalışıyorduk hep. Bu cici spor ayakkabıları Buyaka e-bebekten aldık. Arabada gezdirmeye devam mı etseydik acaba!:) Kızım kafasına göre dolaşıp, istediği mağazalara dalmaya başladı, ipadlerin önünde duruyordu bir ara:)

Yemeğimizi Green Salads da yedik. Burayı Airport Avm'de keşfetmiştik, annanemleri ziyarete Büyükçekmece'ye gidişlerimizde. Çok beğenmiştik ve sadece Bakırköy'de şubeleri olduğunu öğrenince üzülmüştük. Buyaka'da görünce nasıl sevindiğimizi tahmin edin.

Bu tabak 12 lira. Bir çok menüye göre güzel bir salatası var , ayrıca erişte tavuk ve kırmızı etten oluşuyor. Erişte ve tavuğun sosu inanılmaz lezzetli. Siz de dışarda ne yesek diye uzun uzun düşünenlerdenseniz, mutlaka deneyin, farklı çeşitleri de var.


Ne giydim kısmına gelirsek; doğum günü hediyelerim bazıları. Gidip deneyip, kendisi beğenerek hediyesini alan var mı aranızda benim gibi?:) Örneğin bu ayakkabılar Hotiç'ten öyle alındı, teşekkür ederim abicimm.
Bir de daha önce de söylemiştim, bir şeyi sevince uzun süre giyme eğilimim var. "Üniformamı giydim" diye takılıyorum öyle zamanlarda. Bu ayakkabı ve çantanın da başına aynı şey gelebilir korkarım ki.

15 Nisan 2012 Pazar

Doğum Günü Kombini - Messt Cafe

Bir kızım olunca anladım, maharet doğmakta değil doğurmaktaymış:) Annemin mesajına "İyi ki beni doğurmuşsun" diye cevap verdim ilk kez. Doğum günümü kutlayanlara da teşekkür ederim.

Doğum günü tercihimiz Messt Cafe'ydi. Dünkü şakır şakır yağmurun aksine Cuma günü Allah'a şükür çok güzel, sıcacık bir hava vardı şansıma.


Mekanın çok güzel bir manzarası var, gece gitmedim hiç ama gece görüntüsü daha çarpıcı sitelerinde gördüğüm kadarıyla.


Kıyafetlerim Dikiş Maceram'dan bildiğiniz yeni dikim etek ve bluz. Beğendiniz mi? Güneşi görüp bahar kombini yaptım, malum bu günlerde bahar havası gören hacı oluyor.  Örneğin dünkü yağmura ayağımda beyaz spor ayakkabılarla feci hazırlıksız yakalandım. 


Bu da tatlım. Beyaz çikolatadan vazgeçemiyorum bu ara. 

Saça gel saça:) Kızımın ahenkle dans eden saçları. Kafasına taktığım her türlü şeyi çıkarıp atıyor. Bir de dikiş bilseydim eteğimin kumaşından cici bir elbise yapardım kızıma. Çok seviyorum öyle giyinmeyi. Ben de en azından renkleri uydurmaya çalışıyorum burada olmasa da.


Bu güzel gün için eşime teşekkür ederimmm, o günün ve akşam ailecek yaptığımız ufak kutlamanın görünmeyen kahramanı:)





12 Nisan 2012 Perşembe

Maxi Etek Kombini

Bugünlerde yorgun ve uykusuzum biraz. Kızımın dişleri bütün acımasızlığıyla:) çıkmaya devam ediyor, ayrıca hasta miniğim ve uykusuz geceler bizimle. Şu anda da onu sallarken yazıyorum, Rabbim şifa versin(amin)! 

Bluzun kollarındaki dantel kısımlar iç gösteriyordu, eteğin artan kumaşından içine dikip kapattık, takım oldu böyle de.

Buradaki eteğim Dikiş Maceram yazımda gördüğünüz etek. Aslında henüz giyip bir yerlere gitmek nasip olmadı ama ütüsünü yapınca çıkıp hemen fotoğraflarını çektirmek istemiştim. Havalar da bozunca etekler şimdilik rafa kalktı.


Aslında şeftali tonlarında bir şal arıyorum, o renklerle daha canlı bir kombin olacak sanki.Bir de tabi renkli aksesuarlar...

Eteğin bel kısmı burada daha iyi görünüyor. 

Peygamberimiz'in (s.a.v) doğduğu aydayız. 
"Ant olsun ki size, kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün; müminlere karşı şefkatli ve merhametlidir." (Tevbe, 128)

"İnsanlar her şeyden daha fazla Muhammed'e kulak vermelidir. Diğer bütün sözler, onun karşısında boş sözlerdir.." Thomas Carlyle

Gününüz hayr olsun!






10 Nisan 2012 Salı

Kumaşçılar ve Dikiş Maceram

Daha önce bahsetmiştim, birkaç hafta önce Ümraniye'deki kumaşçılara gittik teyzemle. Oraya ilk gidişimdi bu, öğrencilik yıllarımda Bursa'da kumaşçılara uğrardık sık sık. 
Serra çok meşhur olduğu için ilk oraya uğradım ve hayal kırıklığı... İki kumaş sordum, birinin metresi 35 liraydı, diğeri 27,5. Yani pek de dikişle uğraşmaya değmeyecekti.


Sonra başka bir dükkanın önündeki sepette bu kumaşı gördüm, tam istediğim tonlardaydı. Tüm kumaşçıları gezdik, sepetlerden 3,5 liraya, 2 liraya güzel kumaşlar buldum. 


Ben bu renkleri çok sevdim, şeftali tonları arıyordum bir de, bir tek onu bulamadım. 


Bu etekleri teyzem dikti sağolsun, böylece bana ortalama 7,5 liraya mal oldular. Terziye de iki bluz diktirdim.


Özellikle bu kalpli bebe yaka bluzumu çok sevdim. İlerleyen günlerde sırayla giyerim, üzerimde de görürsünüz inşaallah bunları.  


Kumaşçılara gidip de durabilmek mümkün mü? Sırada dikilmeyi bekleyen başka kumaşlarım da var, beklemede kalın!:) 




6 Nisan 2012 Cuma

Eminönü ve Bahar Keyfi

İki gündür havalar ne kadar güzel! Herkesin kendini sahile, adalara atası geliyor. Benim de kayınvalidem gelmişti 1 haftalığına. Sağolsun, arada Asya'yı ona bırakıp özgürlüğün tadını çıkardım. Çarşamba günü de gelin-görümce-kaynana Eminönü sefası yaptık. Kalabalık olunca bebekle gezmek daha kolay oluyor. 


Sahilde balık ekmek yedikten sonra tramvayla Sultanahmet'e gittik. Ben üzerimdeki ceketi dışarıda çıkarmayı düşünmediğim için, bu tuniği giyip kolluklarımı da yanıma almamıştım. Bizi karşılayan sıcak havayla şok olduk, ceketler ellerimizde kaldı.



Sultanahmet camisinde namazlarımızı kılıp Nuruosmaniye'ye geçtik. 




Kahve Dünyası'nda sakızlı Türk kahvesi ve beyaz çikolatalı mocha keyfi... Su yeşili ipekevi şalımı koton tuniğimle giydim bu kez. Bu iki renk tonunun uyumunu çok sevdim! Ve çocukla bol bol yürümeye müsait spor ayakkabılar.




Ardından tramway ve motorla Haydarpaşa. Kızımla böyle romantik pozlar vermeyi çok seviyorum. Gerçi o başka havalarda:)




Ve Haydarpaşadan manzarayı seyre dalmış sevimli kedicik.




Hayırlı cumalar!