28 Haziran 2012 Perşembe

Şüşütown Buluşması

Dün Eyüp'te çoook cici arkadaşımız Şüheda'nın buluşmasındaydık. Maltepe'den oraya gidişim, beklemelerle 3  saati bulsa da sora sora bağdat bulunur demişler. Gözümün önündeki cafeyi görmeyip uzunca bir yolu esnafı seferber edip geri döndüm ama saatinde oradaydım.

Şüheda herkesi tek tek karşılayıp sonra masaları gezerek bir bir ilgilendi. Kendisini çok sevdiğimi buradan da belirtmek isterim. Bir balkon konuşması yaptı ki sormayın gitsin. Çok eğlenceliydi. Sevgili Gönül'ün arkadan yaptığı tezahüratları  da atlamamak lazım.


Fotoğraf makinemi yanıma almayı unutmuşum tabi. Cep telefonu görüntülerim var birkaç tane, görüntü de çok bozuk, idare edin. Yalnız herkes aynı pozu verdi, mankenimizle pek samimi olduk.

Hediyelerimiz vardı, herkesin gözü bu kutulardaydı kanımca. Alsak da gitsek diyenler de varmış benden duymuş olmayın:) 
Bir kaç tane de çekiliş yaptı Şüheda, her ne kadar bana çıkmasa da ince düşüncesi için teşekkür ederiz.
Ben kurabiyelerden ümidi kesmiştim ki bizlere elleriyle hazırladığı tabaklarımız geldi.
Sizin için daha sonra bir kıyıda birkaç düzgün fotoğraf çektim. İşte hediyelerimizin bir kısmı.
Sıcak havada uzun bir yol katedeceğim için rahat bir şeyler giymeye çalıştım. İstanbul yazılı kolyemi de Üsküdar'da vapur beklerken kendi yaptıkları ürünleri satan teyzelerden aldım.
Görüşmek üzere!

Şal; İpekevi
Gömlek; İpekyol
Etek pantolon; Mudo



25 Haziran 2012 Pazartesi

Düğün Kombini

Cumartesi eşimin arkadaşının oğlu evlendi. Yanlış anlaşılmasın arkadaşının emekliliği geldiği için, oğlu da evlenecek yaşta tabi. Güne kahvaltı sonrası düğünle başladık. Sonra Büyükçekmeceye, yani İstanbul'un bir ucuna gittik, bizim yeğenlerin sünneti vardı. Tek kıyafetle ikisini aradan çıkarmış oldum.
Tabi ki sıcakta arabada Asya'yla uzun ve yorucu bir yolculuk oldu. Aslında uzun uzun anlatmaya gerek yok yaşayanlar iyi bilir, yaşamayanları da sıkmayayım. Özetle gündüz zordu, gece ise hiç uyumadı, ağladı sabaha kadar, çokta sıcaktı. Sabah 7'den sonra yattı birkaç saat. Öyle..
Bu etek teyzemin ellerinden çıkma sağolsun, kumaşı çok güzel, su gibi kayıyordu üstümde. Yarım kloş gibi yaptık. Giyerken çok mutlu hissettim.
Bu aralar kızımın da hoşlanacağı etkinlik, gezi arayışındayım.. İstanbulda yapılabilecekler, belki yakın mesafede gidilebilecek şöyle şirin havadar minik çocuğa uygun yerler... Tavsiyeleriniz? Ölelim mi yoksa:)

Geçenlerde sahile gittik, biz çayımızı içerken kızım oynasın diye düşündüm. Bizimki alıp başını gidiyor, piknik yapanların masalarına uğruyor, biri lahmacun uzatıyor baktım. Biz utanıyoruz, gitmesini engellemeye çalışıyoruz ama nafile. Sonunda kaptık eve geldik.

Bebekle gidilecek, gezilecek yerler diye bir site mi hazırlasam diyorum bazen, fazla seçenekte yokki. Hele ilk zamanlar çok düşünürdüm bu çocuklu insanlar ne yapıyor, nereye gidiyor diye. Alışveriş merkezlerinde geçiyor haftasonlarımız. Artık bizim o şansımız da yok, kızım arabada durmuyor, gezmek oynamak istiyor. Yine biraz daha büyük olanları avmlerde oyun alanlarına bırakıyorlar. Annelik zor zanaat vesselam! 
Görüşmek üzere!

Şal; İpekevi
Ceket; H&M
Etek; Serpil Collection 






22 Haziran 2012 Cuma

Erenköydeki Butikler - Şekerpembe

Bugünlerde sık sık arkadaş davetlerine gidiyorum. Hepsi sağolsun, kız kıza muhabbet gibisi yok. Göztepe civarında bir arkadaşımıza gittik geçen gün. Hazır oraya gitmişken, annemde Asya'nın yanındayken Erenköy'deki butiklere bir bakayım dedim. Bu zevkle taktığım şalı da ordan aldım.
Uzaklardan gelip Erenköy'deki şu meşhur butikler nerde acaba diyorsanız, Erenköy tren istasyonundan minibüs yoluna doğru yürüyün. İstasyon caddesinin iki tarafında sıralanan mağazaları görürsünüz. Minibüs yolundan aşağıya doğru da inebilirsiniz, yakın. İpekevi şalları Vaye butikte vardı, başka satan varmı bilmiyorum. Özel tasarım etekleri de 240 liraydı, ilgilenenlere. Önceden Kapalıçarşı'dan alıyordum şallarımı ama şu sıralar oralara gidemiyorumki. 
Arkadaş davetleri gibisi yok ama ikram konusunda sürekli çıtayı yükselten arkadaşlarım, yapmayın şu kötülüğü bana. Her seferinde yeni bir tarif alıp dönüyoruz, denemem lazım. Keşke sofraları fotoğraflasaydım. Gerçi yiyemedikten sonra bana sadece acı veriyor öyle sofraları görmek,ıımmm. 
Yarın önce bir nikah ardından dayımın ve teyzemin oğullarının sünneti var. Bunları dün haber aldım, artık ne bulursam onu giyeceğim. Tabi bu nedenle 2 gün karşıda kalacağız, Asya'nın eşyalarını hazırlamam lazım. Annemin de izni bitti. Şu şirin reklamı hatırlıyor musunuz? "Çok çalışmam lazım,çok":) 
Hoşçakalın!

Şal; İpekevi
Hırka - Kolye; Koton
Tişört; Mango
Etek; Kayra


19 Haziran 2012 Salı

Maxi Etek - Türkçe Olimpiyatları

Yine bir hafta geçmiş, bir türlü fırsat olmadı yeni yazı yayınlamaya. Geriye doğru gidersek haftasonu Buyaka'daydık. Hemen Green Salad'a attık kendimizi. Burada yazmıştım, çok seviyorum menülerini, Anadolu yakasına da geldiği için çok memnunum. 
Sonra  vitrinleri gezdik bir bir, Kiehl's mağazasına uğradım. Yeni ürünlerimi bir sonraki yazıda anlatmak istiyorum. Bir bakımlıyım bu ara sormayın gitsin. Bu arada haftasonu kalabalığından korkanlardansanız hiç çekinmeyin, Buyaka'nın müşteri portföyü anlaşılan tatilde, çok tenhaydı, mağazalarda 3-5 kişi dolandık durduk.
Buradaki kıyafetlerimi farklı kombinlerle daha önce de gördünüz. Uzun etekleri hırka ve kolyeyle birlikte giyince hoş ve rahat bir görüntü ortaya çıkıyor. Hırka deyince, çok dertliyim, pantolon üstü uzun yazlık model bulamadım bir türlü. En son Mango'dan aldım bir tane ama hem istediğimden kısa hem içini belli ediyor biraz. Bir de delik çıktı, bakalım aynısını bulup değiştirebilecekmiyim. 
Aksesuarlar Almanya, daha doğrusu Belçika hatırası, Primark. Aksesuar için sınır geçen kaç kişiyiz. Tabi Aachen'dan Belçikaya geçmek, İstanbul'da köprüyü geçmek gibiydi. 
Annem 15 günlük izne çıktı, sağ olsun bizde kaldı geçen hafta, Asya'yla ilgilendi. Perşembe günü de hazır fırsat varken Türkçe Olimpiyatlarının kapanış programına gittik Ttnet Arenaya.
50 bin kişilik statta hava boşlukları dahi doluydu, dışarda da büyük bir kalabalık varmış sonradan gördüğüm kadarıyla. Televizyonlarda görmüşsünüzdür. Zaten 9'da başlayacak program için 6'da stat dolmuştu. Servis bizi 4.15te stada bıraktığında da iyi bir kalabalıkta vardı, öyle yani.
Müthiş bir atmosfer vardı. Benim gibi ayfonu internetsiz kullanan biri olunca o coşkuyu anında paylaşamadım. İnternet hizmeti vardı statta ama bağlanmadı bir türlü. Zemine projeksiyondan görüntü yansıttılar. Gerçekten iyi hazırlanılmıştı.
Evet ne denir, stadda bir pankart vardı "Sizleri yetiştiren öğretmenlerin ellerinden öpüyoruz" 
Başbakan alkışlarla karşılandı, o da çiçekler attı. Gerçi ben öğretmenler hakkında söylediği sözler yüzünden kırgın ve kızgınım. Şimdi "Sana dokununca mı kızdın?" diyenler olabilir. Ben ne katıksız hayranlarındanım, ne de her hareketine muhalefet olanlardan. Öyle.
Çıkışta tabiki ortam mahşer yerine döndü. Bir üst geçidi 20 dakikada geçtik. Biz yine iyi geçmişiz. Bir buçuk saate yakın otobüsteki diğer arkadaşların dönmesini bekledik. Eve 2'de vardığımızda başka servislerden de inenler vardı sokaklarda. Gece yarısı çok hoş bir görüntüydü..
Görüşmek üzere!
Şal; İpekevi
Hırka; Koton
Etek; Serpil collection

11 Haziran 2012 Pazartesi

Shopping Fest - Su Yeşili

Twitter ve facebooktan takip edenler bilir, bu aralar İstanbul Shopping Festival'in hayal kırıklığını yaşıyorum. Marttan beri bugünü bekliyordum ama ben. Bahane de olmuştu, indirimden alırım diye oyalıyordum kendimi. Zaten kızımla öyle çıkıp çıkıp vitrin gezme imkanı da olmuyordu.
Cumartesi sabah kızım uyurken babasına bırakıp yollara düştüm. Saatlerce mağaza mağaza dolaştıktan sonra, naçizane görüşüm Koton'dan başka festivali ciddiye alıp indirim yapan mağaza göremedim. Mango zaten indirime girmişti geçen hafta. Koton'da aksesuarlar 10, 15 liraydı ben de bir kolye aldım. Bir beyaz çanta bulamadım o kadar mağazada. Nine Westte indirimli 3-4 model vardı ama onları da ben beğenemedim. Zara'da da beyaz çanta seçeneği yoktu ki çok şaşırdım. Acaba yazın beyaz kullanan tek kişi ben miyim?
Üzerimdekilere gelecek olursak, bu gömlekle sıcakta çok rahat ettim. Hatta 2 tane almıştım görünce. Yaz renkleri değildi pek, ben de beyaz etekle açayım biraz dedim. Modelinden ötürü, etek üstü kısa giyip rahat etmeyenler için de kurtarıcı.
Düz beyaz beli lastikli bir etek, bence bu yaz çok giyerim. Hani sorarlar ya, dolabınızın olmazsa olmaz parçaları diye, bence siyah ve beyaz birer uzun etek, olmazsa olmaz! 
Aşağıda firar eden Asya'yı görüyorsunuz. Dolayısıyla bu fotoğraflar gayet ayak üstü çekildi. Kolyemi de Asya koparmasın diye gizlemiştim. Ayrıca fotoğrafladım. 
Görüşmek üzere!

Şal; İpekevi
Gömlek; Bershka
Etek; Dilay



7 Haziran 2012 Perşembe

Kahve Keyfi ve Pudra Pembesi

Dün yağmur yağarsa diye yanına şemsiye alıp, dışarı beyaz pantolonla çıkan kişi bendim. Baya çamur oldu tabi. Bu fotoğraflar  birkaç gün önce, daha kuru bir havada çekildi. Ama yağdı, ne güzel oldu değil mi, hava serinledi, miss.. Vallahi yağmurda yürümeyi özlemişim. 
Korkarım bütün yazı bu şalım ve minicik topuklu beyaz ayakkabılarımla geçireceğim. Bakıyorum da çoğunlukla onları kullanıyorum.
Bu fotoğrafı orjınal boyutunda koydum, baktım görüntü daha net böyle.
Pazar günü teyzemlerin işi vardı, biz de kızlarla ilgilenmek için evde oturduk birkaç saat. Tabi ağzım boş durmadı. Bunlar da twitterdan paylaştığım resimler. 

Ne de köpüklü kahve yaparmışım:p Siz de bu beyaz köpüklerden yermiydiniz çocukluğunuzda? Okulun yanındaki pastaneden alırdı annem bana, hey gidi günler.
Bu fincan en az 150 yıllıkmış. Teyzemin babasının annanesinden kalmış. Biraz nostalji yapayım dedim ama bu kadar değerli olduğunu bilsem kullanmaya kıyamazdım. Ne kadar zarifler değil mi? Ne varsa eskide var işte..
Güller de bayağı dökülmüş, ne güzel önünde fotoğraf çekiliyordum bol bol. 
Bu bileklikler Almanya hatırası - Belçika mı demeliydim?- Uygun fiyata, bol aksesuar bulunduğunu öğrenince, Primark mağazasına gitmediğimiz her gün gözüme uyku girmedi, götürenler sağolsun! Sevgili kuzenlerim, siz kendinizi biliyorsunuz:)
Keşke bir de 2 saatte tüm reyonları dolaşma,her şeyi elleme eğitimi alsaydık akşamdan, aklım kaldı! Halbuki bize söylemişlerdi "Beğendiğiniz her şeyi sepete atın, kasa kuyruğunda denersiniz" :) Yapamadımm. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim, Almanyada dillerini bilmediğimiz için biz gayet Fransız kalmıştık. Belçikada kuzenlerim de aynı durumu yaşadı,halimizi anlamışlardır. Kasada kaç parça ürün aldığımızı heceleyerek, el kol hareketleriyle anlatışımız eminim çok açıklayıcı olmuştur.

Şal; İpekevi
Hırka; Koton
Etek; Aker
Çanta; Forewer New

Görüşmek üzere!


4 Haziran 2012 Pazartesi

Sahil Keyfi - Saks Mavisi

Haftada 3 yazı yayınlıyorum,bu ne çalışkanlık derken,nazar mı değdirdim kendime nedir. Bir hafta olmuş. Kızıma bakmak için 1 yıl izne ayrılmıştım, geçen hafta bitti iznim, koşuşturma da başladı tabi. Sabahları geç kalkan kızımı kaldırıp, onunla okula gitmek çok yorucu. Onu mu kovalıyım, iş mi yapayım şaşırıp, kan ter içinde kalıyorsun, çocukta sefil oluyor. Eylülde bakıcı ayarlayacağım inşaallah. Rabbim iyi insanlarla karşılaştırsın.


Haftasonu ailecek sahile attık kendimizi. Annem de vardı bu kez. Asya'yı bisikletiyle dolaştırdık biraz sonra indirdik yürüdü. 
Çimlerle tanıştı kızım, önce basmaya korktu çocuk. Çukurun kenarında bekler gibi durup basmadı ayağını. Alışınca sahilde zigzaglar çizerek deli gibi dolanmaya başladı, biz de 3 kişi yakalamaya yolunu kesmeye çalışıyoruz. Kurban bayramında kurbanlıkları yakalamaya çalışan yurdum insanları gibiydik. Çimlerde oturdu, çiçekleri yoldu,inceledi. Sonra eve attık kendimizi, sıcaktı hava malum, beklenen yaz geldi mi nedir? İnsan şikayette edemiyor canım bu kadar bekleyince.
İnce rahat bir gömlek, sıcakta kullanışlı oldu. 2 sene önce çok da ucuza bu gömleği alırken, her zaman bulamam diye iki tane almıştım, çok komik.
Almak deyince, 9 Haziranda Shopping Fest başlıyor biliyorsunuz. İnşaallah indirimler fos çıkmaz, kaç aydır bekliyorum yani.
Kızım bacak bacak üstüne atmış, çiçekleri inceliyor, bir keyif bir keyif, maaşallah.
Akşama da arkadaşımın oğulları için düzenlediği sünnet yemeğine gittik. Bir organizasyon firmasıyla anlaşıp, bahçelerinde yaptılar, çok güzel olmuştu her şey. Özellikle palyaçolar çocuklar konusunda çok başarılıydı. Kelebek oldu kızım da. Annelik böyle birşey demekki,baktım da hep Asya'dan bahsediyorum.
Receb ayını yarıladık bu arada. Yapmak istediğim bir sürü şey vardı, başlayamadım hala çok mahcubum. Bol bol Kuran okuyalım, dua edelim. Rabbim bu güzel ayları değerlendirebilenlerden etsin bizi. Amin.

Şal; İpekevi 
Gömlek; Seven Hill
Pantolon; Mavi